15 Eki 2009

El Sanatları

El Sanatları



Bayburt’ta bugün devam eden en önemli el sanatları kilim, seccade ihram, taş ve bakır işçiliğidir. Özellikle kilim, seccade ve ihramın Bayburt’ta ayrı bir önemi vardır. Orta Asya’dan Anadolu’ya dalga dalga gelen Türk boyları Asya’dan getirdikleri geleneksel dokuma sanatını aynen burada sürdürmüşler, yöreden elde edilen yünleri kendi yöntemleri ile tabii boyalarla boyamışlar ve bir renk cümbüşü, bir ahenk içerisinde dokuyup hizmete sunmuşlardır.



Evliya ÇELEBİ’nin 17.yüzyıl başlarında ki ziyaretinde Bayburt’tan bahsederken şehirdeki boya hanelerde boyanan yünlerden dokunan Kilim ve seccadelerin Avrupa’ya kadar gönderildiğinden bahsetmektedir. Yine Bayburt'lu kadınların örtünmek amacıyla yünden özel olarak çeşitli renk ve motifte, ihram diye tabir edilen bir el sanatından bahsetmek gerekecektir.




Motif (Beyaz İş) : Bezlerin motif işlenerek delinmesiyle elde edilen süs eşyalarına motif (beyaz iş) denir.

Eskiden, gergev (gergef) günümüzde ise dikiş makinası kullanılarak yapılan bir el sanatıdır. Daha çok eskiden, genellikle pencere ve yatak örtülerinin alt kenarlarının süslenmesinde kullanılırdı. Beyaz iş, motifin veya desenin çeşitli yöntemlerle örtüye işlenip kesilmesinden oluşturulur. Motif, yapılış tekniklerine göre beyaz iş, acor ve Türk işi gibi isimler alır.



Uya (Oya) : Tığ veya iğne ile iplik, boncuk ve pul gibi süs malzemeler kullanılarak yapılan çeşitli süslemelere yörede uya (oya) denir. Çember gibi eşyaların kenar süslemeleri, daha çok oya işlenerek yapılır. Zengin mttifler vardır.

Kanaviça (Kanaviçe) : Patiska üzerine renkli teller kullanarak iğne ile yapılan motifli veya figürlü süs eşyalarına denir. Eskiden, sökümlük kanaviçe bezler ve gergev (gergef), mekik kullanılarak yapılan kanaviçe çeşitleri yagındır. Kanaviçe son zamnlarda kanvice denilen hazır bezler üzerine yapılmaya başlandı. Bu bezlerden genellikle namazlık, el bezi ve tablo gibi eşyalar yapılır.







Tentene (Dantel) :



Tığ dokuma süsü eşyalarına tentene denir. Eskiden olduğu gibi bugün de en yaygın el sanatı tentenedir. Kısa, uzun, dar ve geniş olarak kullanılacak yere göre dokunan bir çok tentene modeli vardır. Tentene daha çok yatak, yorgan ve yastık örtüsü gibi eşyaların süslemesinde kullanıldığı gibi giyim ve bir çok ev eşyasının süslenmesinde de kullanılır. Çok çeşit ve zengin motifler vardır.

Dantel (İğne Oyası) : İğne ile dokunan tenteneye yörede dantel denir. Tentene gibi zengin modelleri ve motifleri vardır. Dokunuşunun zor ve zaman alması nedeniyle, kullanım alanı tentene kadar geniş değildir.







HEYBECİLİK , CECİMCİLİK , KUŞAK VE KUŞAK BAĞI



Yine bugün kaybolmaya ve unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarımız arasındadırlar. Heybecilik (cecim), kuşak ve kuşak bağı , kilimcilikte kullanılan tezgah ve tekniklerin benzeri ile yapılmakta idi. Cecim genellikle yüklerin taşınmasında ambalaj olarak, kışlık yiyeceklerin kurutulmasıyla sergi olarak , yün çırpılması ve kurutulmasında da sergi olarak ayrıca sofa ve avlularda sergi olarak kullanılmaktadır.







Kilimin mazisi çok eskilere dayanmaktadır. Çeşitli renk ve desenlerden ve koyun yününden dokunan kilim al, sarı, kara, yeşil, mavi ve pembe renklerden dokunur. Hazır kumaş boyasına şeb, tuz, yoğurt suyu katılarak çeşitli renklerde boya elde edilir. Kaynar halde bulunan suyun içine iplikler konup bir süre bekletildikten sonra kuruması için iplere asılır. Ayrıca boya otu denilen otun kökünden, ceviz kabuğundan, kızamık ağacı kabuğundan da çeşitli boyalar elde edilmektedir.



Kilimler dik tezgahlarda dokunmaktadır. Tezgah alt ve üst mazı ile yan direklerden meydan gelmektedir. İlmiklerin açılması için kullanılan ağaca Hilal denilir. Örme işlerinde kullanılan araca da KÜÇÜ ODUNU denilmektedir. İplikler MENCİK denilen bir usulle sarılıp, ilmiklerle örülür. KİRKİT ve TARAK adı verilen demirden yapılmış bir araçla ilmiklerin sıkışması sağlanır. Alt ipliklere de ERİÇ denilir.



Bugün yaptıracak ve yaşatacak öğreticilerin çok az olması, bu değerli el sanatımız kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır.











İslam dinine göre hanımların örtünmesi yani; mahrem yerlerinin erkekler tarafından görünmemesi için kapatılması şarttır. İşte Doğu ve Dogu Karadenizde yaşayan insanlar örtünme aracı olarak ehramı meydana getirmişlerdir. Ehram o zamandan günümüze kadar gelmiştir ve Doğu ve Dogu Karadenizde hala örtünme aracı olarak kullanılmakta fakat kullananların sayısı gün geçtikçe azalmaktadır.



Ehram tezgahı 2 m boyunda kare biçiminde 4 kenarı tahtadan yapılmış. Orta kısmında büfe ve arasında tarak bulunur. Bobin haline getirilen iplikler tarak üzerinde bulunan dişlere tek tek düğümlenerek tezgaha gerilir. Ehram tezgahı gerilirken baş kısımlarının üç kenarına ( iki kısa bir uzun kenarına ) gri mavi renkte FELEMENK denilen pamuk ipliği uzatılır ve 2 cm genişliğinde bu iplikle örülür. Yalnız beyaz ehramlarda beyaz FELEMENK ipliği kullanılır. Bobin haline getirilmiş 1kg iplikten bir ehram dokunur.



Ehram iki parça olarak dokunur. Her bir parçaya kanat adı verilir. Her iki parçada aynı anda bir tezgaha örülür, FELEMENK uzatılmayan kenarlar tığ veya iğne ile çapraz şekilde sonradan birleştirilir. Sağ ve sol kenarlara gelen kısımların 4 cm boyunda 5 kat kendi renk ipliğinde kesilip iğne ile geçirilerek özel püskül yapılır.



Ehramlar genellikle beyaz, siyah, mor ve boz renkte olur, iplikle "hesap işi" olarak işlenir. Çark yıldızı, saat kordonu, Hanımeli, Üç Mercimekler, Ceviz kanadı, Reyhandalı, Hanımgöbeği ,Yıldızın oynaşı, Arı dala ters kondu gibi nakış çeşitleri ehramlara süs olarak işlenir.



Bugün Halk Eğitim Merkezi Kurslarında ehram, hesap işi olarak işlenip yatak örtüleri, perdeler yapılmakta, ayrıca eskimiş ehramlar değerlendirilerek giysi

Hiç yorum yok: